2 Nisan 2012 Pazartesi

Alkolizm

Alkoliklik, yada tıbbi deyimiyle Alkolizm, alkol içeren içeceklerin devamlı ve aşırı kullanımı olarak özetlenebilir.

Alkolizm, hem fiziksel, hem de psikolojik hatta psikiyatrik bir hastalıktır.

Dünya sağlık organizasyonu, dünyada 140 milyon alkolik olduğunu tahmin etmekte.

İçmeyen de var tabii ama bir çoğumuz az yada çok alkol kullanırız. Kendimden örnek vereyim, haftada bir yada iki şişe arası şarap tüketirim.

Ben kendimi alkolik olarak görmüyorum. Siz de gün aşırı bir iki kadeh içiyorsanız, korkmanıza yada bu yazıyı üzerinize almanıza gerek yok. Alkoliklik tanımı sizi bu koşullarda içermiyor demektir.

Peki, alkolikleri alkolik yapan nedir öyleyse?

Tıbbi tanımlarını merak eden açsın, okusun Google’dan, ben size benim tanımımı söyleyeyim.

1) Eğer içmek bir ihtiyaç haline dönüşmüşse. Bir gece içmemeyi göze alın. Becerebiliyorsanız alkolik sayılmazsınız benim kitabımda.

2) Etrafınıza baktığınızda, aksam on ikiden önce yatan, sabah erken kalkan insanlar yerine, sabahın üçünde sallana sallana yürüyen, devamlı negatif, her şeye kızan, küfür eden, söyledikleri anlaşılmayan insanları görmeye başladıysanız...

Ya alkoliksinizdir, yada alkolik olmak üzeresinizdir.

Alkolikler, özellikle içkiliyken, mucizevi bir şekilde zeka seviyelerinin arttığına ve etrafındakilerin de salaklaştığına inanırlar. Etrafınızda alkolik biri varsa aşağıdakiler size yabancı gelmeyecektir.

- “Walla sadece bir kadeh içtim.”

- “Sana yeminle, bir haftadır ağzıma koymuyordum, bugün bir kadeh içeyim dedim, o da sana denk geldi.”

- “Sen bir bilsen, başımda ne işlerin olduğunu, benim başıma gelenlerin yarısı senin başına gelse, sen alkolik bile olurdun.” (Bu arada buradaki ince imaya dikkat. Zat, alkolik olmadığını sokuşturuyor arada...)

Biraz üzerine gidin, arkadaş asabileşecektir.

- “İçtiysem içtim lan, adam mı yersin yani?, Sana mı soracağız?”

- “Bak gelme üstüme, kötü olacak.”

Hadi biraz daha gidin üstüne...

- “Ziktir lan...”

Bir çok alkolik kendilerinin komplo kurbanları, dünyanın en şanssız insanları yada ölmeden önce son nefeslerini vermek üzere olduklarına inanırlar.

Başka bir belirti ise olmayan şeyleri önce olmuş gibi anlatmak, sonrasında da bunun aslında olduğuna inanmaktır.

Bakın etrafınıza, eminim bu belirtilerin en azından birkaçını gösteren birilerini göreceksinizdir.

Gelelim bu alkoliklerin sonlarına.

Alkolik olup da bu hastalıktan kurtulan insanlar - benim tecrübeme göre tabii, çok nadirdir.

Alkolle gelen fiziksel bağımlılık ve en ufak bir mesaneti olmayan sahte ego, bu şahısların durumlarının farkına varmalarına, hastalıklarını kabullenmelerine ve uygun çözümü aramalarına engel olur.

Alkolizm ilerledikçe sonuçları iki genel gurupta ortaya çıkmaya başlar, Sosyal ve fiziksel.

Sosyal olarak, birey, normal arkadaşlarını, diğer alkol bağımlısı arkadaşlarla değiştirmeye baslar.

Kendisi gibi alkoliklerin bulunmadığı sosyal ortamlarda yabancılaşır, tutarsız konuşmaya başlar, etrafındakileri sinirlendirir ve sonunda bu ortamlardan dışlanır.

Ailesinde sorunlar yaşamaya baslar, ileri safhalarda evliyse evliliğini, yoksa ilişkisini kaybeder. Aile içi şiddet, arkadaşlarla kavga baş gösterir.

Sonuçta alkolizm kurbanı kişi yalnızlaşır (ama hala sizi salak yerine koyup içmediğine inandırmaya çalışacaktır).

Wikıpedia’ya göre, fizyolojik olarak kanserden karaciğer bozukluğuna kadar birçok hastalık baş gösterir. Çok yakın bir akrabam da dahil birkaç örnekte kol ve bacak gibi uzuvların bir bir kesildiğine tanık oldum.

Uzun süre birlikte çalıştığım ve çok sevdiğim bir kişi bir otel odasında ölü bulundu. Bu olay beni çok etkilemişti.

Niye bu tatsız yazıyı yazdın diye sorarsanız.... Sormayın boş verin. Sadece etrafta kötü bir koku var deyip geçelim...

2 yorum:

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...