13 Nisan 2012 Cuma

Çin-gilizce

Avrupa kökenlı bir dili konuşuyorsanız, diğer Avrupa dillerinde çok fazla ortak kelime bulabilirsiniz. Hayatta kalma (survival) durumlarında bu çok işe yarar. Kaş göz yarsanız da yolunuzu bulursunuz.

Eşim Jelena Latınceyi yazama ve konuşma seviyesinde çok iyi bilir. O yüzden onunla Avrupa yada Latin Amerikada seyahat etmek çok kolaydır. Mesela İspanyolca eğitimi almamış da olsa, İspanyolca konuşulan bir ülede özellıkle bir iki günden sonra şakır şakır İspanyolca konuşmaya başlar, adres sorar, muhabbet eder, vs.

O yüzden genelde hep ben ona “Jelenacım, sorarmısın fotoğraf çekebilirmiyiz?” yada “Söylermisin domates koymasınlar?” şeklinde sorma pozisyonunda kalırım.

İşte bu makus talihim Çin’de değişti arkadaşlar.

Havaalanından hemen bir taksiyle otele gittik. Jelena resepsiyondaki kıza:

-“Good afternoon, my name is Jelena Nalci, we have a reservation for three nights.”

Dedi. Kız da ona aynen aşağıdaki gibi cevap verdi:

-“Melkomtooulhotelt, aummmnn, doyoman aah smokinlom olnonsmokinlom?”

-“Ha?”

-“Yollom madam, smokinolnosmokin?”

Jelena pes dedi, bana döndü ve sordu:

-“İngilizce mi konuşuyor bu?”

Hee, İngilizce dedim. Üçbeş muhabbetim olmuştur geçmiş yıllarda. Çin-gilizceyi biraz anlarım.

-“We would like to have a non-smoking room ma’am.”

Dedim, yani sigara içilmeyen oda.

-“Noploblemt, aummmnnn, kennaihavlyolkalt?”

-“Sure. Is Visa fine?”

-“Noploblemt”

Bu olaydan sonra neredeyse tüm danışmalarımızı ben yaptım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...