29 Temmuz 2017 Cumartesi

Nobel

Sevgili arkadaşlar laf Nobel'den açıldı, gelin biraz Nobel geyiği yapalım.

Nobel ödülleri, Alfred Nobel isimli, dinamiti keşfeden İsveçli bir bilim insanının kurduğu bir vakıf tarafından yıllık olarak değişik bilim dallarında önemli başarılar kazanmış bilim insanlarına verilir.

Bir bilim insanı için ulaşılabilecek en büyük rüyalardan biri, Nobel ödülü almaktır. Dünyanın en saygın, en prestijli ödüllerinden biridir. Değerli bilim insanı Aziz Sancar, Türk halkına, onlar farkında olmasalar da, verilebilecek en önemli, en uygar hediyelerden birini vermiştir. Sevgi ve şükranla ismini anıyorum.

Bu bilim dallarına verilen Nobel ödüllerinin dışında bir de Nobel Barış Ödülü vardır. Bu ödül diğer Nobel ödüllerinin aksine İsveç tarafından değil, Norveç tarafından verilir.

Bilim dallarına verilen Nobel ödüllerinin aksine bu Nobel Barış Ödülü, prestiji ve önemi falan bir kenara, tüm dünya tarafından ciddiyeti ve doğruluğu sorgulanan bir ödül haline dönüşmüştür.

Çünkü bu ödül barışa katkıda bulunan insanlara değil, batı hükümetlerinin kıyak geçmek istediği kişilere verilmektedir.

Örneğin Barrack Obama bu Nobel Barış Ödülünün sahibidir.

Bu ödülü Obama'ya vermekle, Cengiz Han'a vermek arasında bir fark yoktur.

Irakta askerleri çekip on binlerce Sünni ile Şii'nin birbirini gırtlaklamasına göz yuman, tarihe geçeceğim diye Musul'u Işid'den alma harekatını başlatıp, Hillary seçilmedi diye durduran, bu arada kim bilir kaç bin kişinin ölümüne yol açan, ellerinde hala ölen, evsiz kalan Suriyelilerin kanı kurumamış, yine ölen binlerce Ukraynalı, Gürcü, Kırımlı'nın ahları ile eğer Obama o barış ödülünü eline alıp dışarı çıkarsa herhalde bir yıldırım düşer, çarpılır.

İşte bu Nobel Barış Ödülü böyle bir ödül.

Bugün dünyadaki her hükümet ve Hülooooğğğğ'larla bir kaç bin Katarlıyı saymazsak her birey, kelimenin tam anlamıyla RTE'den nefret etmektedir. Bu nefret yine bence bir Türk liderinin bugüne dek karşı karşıya kalmadığı kadar yüksek bir seviyededir.

Diyeceğim o ki, Tayyip'i yıpratmak için batı hükümetleri Kemal Kılıçdaroğlu'na bu artık maymuna dönmüş Nobel Barış Ödülünü verebilir.

Bu ödülü almak tabi ki kabzımal Gürsel Tekin'in salladığı gibi STK'ların "başvurusu" ile olmayacaktır. Yöntem batı hükümetleriyle anlaşmak. Hatta Cehape'nin bunu yapıyor olması da beni şaşırtmaz. Gürsel efendinin parti kulisinde yarım yamalak duyup, ben herşeyi bilirim, en önce ben söyleyelim babında bu STK başvurusunu kıçımdan uydurarak dünkü şovunu yapmış olması fazlasıyla olası.

Korkarım ki, tabi eğer gerçekleşirse, Kemal Efendinin barış ödülü alması en çok RTE'nin işine yarayacaktır.

Maraton dalındaki başarısından sonra bir de Nobel ödülü alırsa babayı yedik, bu ölene kadar bir yere gitmez, Akepe de istediği gibi at oynatmaya devam eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...