5 Haziran 2022 Pazar

A Case Of Need

Michael Crichton'ın A Case of Need kitabını okuyup, bitirdim sevgili arkadaşlar. Crichton bu kitabı yirmi altı yaşındayken yazmış, yıl da 1968.

Crichton bir Harvard Tıp mezunu, ama stajını yaptıktan sonra doktor olmak yerine full-time yazarlığı seçmiş. Harvard mezunu bir doktorun gelirini, sonu belirsiz bir yazarlık mücadelesi lehine bir kenara itmek öyle herkesin kolayca verebileceği bir karar değil.

Bana sorarsanız çok iyi etmiş. En çok zevk alarak okuduğum yazarların başlarında yer alır, belki de birincisi diyebilirim.

Adam doktor, bu kitabın da tıbbi bir teması var diye Crichton'ı, Michael Palmer gibi sadece medikal romanlar yazan biri diye düşünmeyin. Crichton, hemen her konuda yazmış, çok renkli, çok yönlü, çok da başarılı bir yazar. Bir örnek vermek gerekirse, favorilerimden biri olmasa da, Jurassic Park serisi Crichton'ın en çok bilinen eserlerinden biridir.

Bu kitap kürtaj gibi, hele 1960'ların fazlaca hassas bir konusunu kaşıyor. Güzel de bir macera ile paketlenmiş, zevkle okunuyor. Kürtaj konseptinin bugünkü haline gelmeden önceki karışıklıklarını anlamak için çok ilginç, okunması gerekli bir eser.

Benim kürtaj hakkındaki düşüncemi sorarsanız, bu konuda fazlasıyla pozitifim. Aşağıda kürtajı destekleyen altı fikiri ve bunlara karşı getirilen argümanları uzun uzun aktardım. Detayları sıkılmazsanız okursunuz, özellikle altıncı olanı benim kuvvetle savunduğum görüşleri içeriyor.

Yine de bir cümleyle özetlersek, kürtajın cinayete dönüştüğü nokta, embriyo/fetus'un bağımsız bir canlı olarak kabul edilebileceği andır. Ben antropolog yada doktor değilim ama bu anın, az da olsa hislerin ve bilincin oluştuğu an olarak kabul ediyorum. Yani bebeğin  acıyı, açlığı, aydınlığı, sevgiyi hissettiği, örneğin parmağına bir iğne battığında elini geri çekebilecek bilince sahip olduğu nokta.

Bu noktaya gelene kadar da istenmeyen yada fizyolojik olarak yaşamını sorunsuz sürdüremeyecek kadar kusurlu doğmamış bebeğin kürtajı, bence doğmamasından daha iyi.

Bunun karşısındaki dini argümanları tartışmaya bile değer bulmuyorum. 

Olası bir bebeğin kürtaj ile gelişimini önlemek hakkındaki ahlaki yada sosyal argümanlara vereceğim cevap ise, eğer kürtaj olası bir bebek gelişimini önlüyorsa, yada bazılarının daha da ileri giderek söyledikleri gibi bir cinayet ise, kadınların menstüral dönemlerinde yada erkeklerin canları sıkıldığında tuvalete gittiklerinde de oldukça fazla cinayet işlenmekte. 

Adet yada mastürbasyon esnasında oldukça fazla hammadde ziyan edilmekte. 

Bu ikisinin bir araya geldiği anda ise başka bir evrene geçmiyoruz. Hala az sayıda oluşmuş, henüz ruhu, hisleri, bilinci olmayan bir hücre topluluğu.

Neyse, uzun ve karmaşık konular bunlar. Herkesin fikri kendine. Yeter ki ailelere bir seçme hakkı tanınsın.

Sevgi ile kalın ❤️ 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...