9 Ocak 2021 Cumartesi

Gratin

Sevgili arkadaşlar, Fransızlar mutfaklarıyla gurur duyarlar. Bana sorarsanız, bu gerçekten haklı bir gururdur. Çünkü yüzyıllar boyunca yemeklerini geliştirip, mükemmelliğe ulaştırmışlardır. Ancak bu mükemmelliğin arasında öyle bir yemekleri vardır ki, mükemmel ötesi olmuş, Nirvana'ya ulaşmıştır.

Hemde çok basit bir yemek.

İsmi "Gratin". Amarikalılar biraz da havalı olsun diye "Potato au Gratin" derler. "Au Gratin" kısmı Fransızca olsa da, her nedense "Potato" kısmını İngilizce söylerler. Belki "Pommes de Terre" demek zor gelmiştir, bilinmez.

Ancak hayatım boyunca yediğim en lezzetli yemeklerden biridir. Hatta yemek bile sayılmaz, etle, tavukla vesaire servis edilen bir yan - deyimi uygunsa - mezedir.

İşe çok ince, 2 mm kadar kalınlıkta kesilmiş patateslerle başlayalım. Şiddetle tavsiyem, bıçak yerine "mandolin" dedikleri, rendeye benzer bir dilimleyici kullanmanız. Hem ucuz, hem de çok kullanışlıdır. Yarım saatlik işi beş dakikada bitirir. Ancak dikkat. Parmaklarınızı seviyorsanız mutlaka koruyucu aparatla kesin.

Patatesleri kestik. Şimdi aynı şekilde 2 mm kalınlığında soğan halkaları kesiyoruz. Yine mandolinle. Her orta boy dört patates için bir orta boy soğan.

Kesilmiş patates ve soğanları bir tencereye koyup, tam bunların seviyesine gelecek kadar %25 yağlı krema ekliyoruz. Şişkoluk probleminiz varsa biraz kremayı azaltıp, light süt ile tamamlayabilirsiniz.

Tuz ve karabiber ekledikten sonra hafif ateşte kaynayana kadar arada karıştırarak bekliyoruz. Bazı tarifler bu aşamayı atlarlar, bence burası çok önemli, çünkü patatesler nişastalarını kremaya salar, krema katılaşır ve mükemmel bir tada ulaşır.

Kaynamaya başladığı an tencereyi ateşten alın. 

Bir kap içerisinde üç ölçek rendelenmiş Gruyere peynirine bir ölçek Parmesan peyniri ekleyip, karıştırın. Acil durumlarda kaşar da iş görür tabi ama bin yıla yakın bir süre boyunca mükemmelleştirilmiş tarife saygı duyup, gerçek tada, doğru hammaddeleri kullanarak ulaşmayı tavsiye ederim. 

Hafifçe yağladığınız cam bir fırın tepsisine bir kat patates/soğan, bir kat peynir yayarak, malzeme yettiği kadar inşaata devam edin.

Burası da çok önemli. Tepsinizin üstünü tamamen alüminyum folyo ile sıkı sıkı kapatın. Yoksa patatesler kurur, McDonald's menüsüne döner. 200 dereceye kadar ısıttığınız fırında 30-40 dakika pişirin.

Daha sonra tepsiyi fırından alıp, folyoyu çıkarın ve atın. Yemeğin üzerine bu kez üç ölçek Parmesan, bir ölçek Gruyere karışımını yayın, tepsiyi fırının üst katına koyup, 180 derecede 15-20 dakika, en üste yaydığınız peynir kızarıp, altın rengini alana kadar bekleyin. Parmesan gevreği çok güzel olur, ondan karışımda Parmesan oranını artırdık.

Et Voilà!

Gratin'ı soğuduktan sonra problemsiz olarak tekrar ısıtıp, servis edebilirsiniz. Böylece önceden yapıp, kenara koyduğunuzda, diğer yemekleri yaparken ekstra telaşa da gerek kalmaz. Yan yemek olarak kullanıyorsanız, ilk porsiyondan sonra da kapattığınız fırında bırakıp, soğumasını yavaşlatabilirsiniz.

Yine unutmadan, yanında şarapsız Gratin, gülleri olmayan bir bahçeye benzer 🍷😜

Bon Appétit!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...