17 Eylül 2016 Cumartesi

Doktor Musun?

Antalya'da check-in yapıyoruz, şöyle 25 yaşlarında bir görevli. Pasaportlarımızı aldı, Melissa Türk pasaportuyla seyahat ediyor, o yüzden Jelena benim ve Melissa'nın İsviçre kimliklerini de verdi, vizeye gerek olmadığını göstermek için.

Adam Jelena'ya döndü, siz İsviçre'de yaşamıyor musunuz? diye sordu. Jelena'da benim normalde İsviçreye vize ihtiyacım yok, ondan vermedim kimliğimi dedi.

Bu arkadaş, olsun, verin, görmemizde fayda var dedi. İlk defa başımıza geliyor, hadi dedik...

Sonra adam tezgahtan uzanıp Melissa'ya baktı. Canım kızımı İsviçredeyken sivrisinekler vahşice yemiş, kızarıklar yeni yeni geçiyordu.

Sivrisinek ısırığı dedik. Adam bir daha baktı, bu su çiçeğine benziyor, açın göbeğini bir bakayım dedi.

Kanım tepeme çıktı.

Doktor musum lan sen? diye bağırdım.

Ben çıkışınca "beyefendi" moduna girdi. Hayır değilim beyefendi, ama yolcuların güvenliği için bakmamız lazım falan diye birşeyler geveledi.

Git bir doktor getir, ona gösteririm ancak dedim.

Doktor 60 yuro para ister dedi. Tehdit ediyor eşşoğlueşek, ya ben bakarım göbeğine ya da para ödersin diye...

Pasaportları kaptığım gibi operasyon bürosuna gittik.

Hayatımın en büyük rezilliğini çıkardım. Neyse ki operasyon şefi makul bir adammış, olayı yatıştırdı. Sonuçta bir hemşirenin bakmasına razı oldum ve uçağa bindik.

Kıssadan hisse, bir check-in memuru aklına gelirse kendini bir doktor sayıp bir yolcuya teşhis koyabiliyor. Hayır derseniz doktora gidip 60 yuro ödemek zorumda kalabiliyor, bu arada uçağa binerken de check-in de biletinizi, pasaportunuzu gösterip, ardından göbeğinizi açıp okey alıyor ve geçiyorsunuz.

Allah bu heriflerin belasını versin. Böyle bir ilkelliği her halde en son Auschwitz'de doktor Mengele yapıyordu.

Sun Express'e de, Lufthansa'ya da, THY'ye de yazacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...