23 Haziran 2012 Cumartesi

Fantastik Plastik

Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, aşağıdaki 50 milimetrelik objektifin hikâyesin okuyun, ilginizi çekebilir.

Ordu usulü hazır ol pozisyonunda ayakta durduğunuzu düşünün. Karın içeri, göğüs dışarı gözler ufukta.

Tam bu noktada gözünüzün içinden geçen, yere paralel hayali bir çizgi çekin.

Bu çizginin gözünüzde biten ucundan sola ve sağa doğru 90, yukarı ve aşağı doğru 60 derece ile genişleyen dört çizgi çekin. Bu uzaklaştıkça genişleyen alan, normal bir insan gözünün görme alanının yada İngilizcesiyle field of view’unun sınırlarıdır.

Bu alan 35 milimetre film kullanan bir fotoğraf makinesinde 50 milimetre odak uzunluğu olan bir objektifle görülebilen alanla hemen hemen aynı büyüklüktedir.

Sözün özü, bu 50 milimetre objektifle donanmış bir fotoğraf makinesi ile dolaşıyorsanız makina yada gözünüzle aynı büyüklükte bir alanı görüyor olursunuz.

Bu da çektiğiniz fotoğrafların daha doğal bir kompozisyona sahip olmasını sağlar.

İşte bu yüzden fotoğrafla biraz içli dışlı olan herkesin çantasının bir köşesinde 50 milimetrelik bir “normal” objektif vardır.

Bu normal objektiflerin başka bir özellikleri ise odak uzunluklarının sabit 50 milimetre olmalarıdır. Başka bir deyişle bu objektiflerle “zoom” yapamazsınız.

Hızlı fotoğrafçılar bu zoom-suzluk özelliğini biraz dudak bükerek karşılarlar. Çünkü bu objektifle resim karesine neyin gireceğini belirlemenin tek yolu fotoğrafını çektiğiniz şeye yaklaşıp uzaklaşmaktır, yani tabana kuvvet. Eğer bir zoom objektif kullanıyor olsaydınız zoom in yada out yaparak oturduğunuz yerden hiç kımıldamadan kompozisyonunuzu tamamlardınız.

Ancak her şey sayılar değildir.

Örneğin 100 milimetre odak uzunluğu olan bir objektif alın ve 50 milimetre ile çektiğiniz bir resmi iki kat daha uzaktan çekin. Resim karesine giren görüntünün boyutları yani field of view aşağı yukarı aynı olsa da iki fotoğrafın farklı karakterlerde olduğunu görürsünüz. İddiaya göre 50 milimetre objektifle çekilen fotoğraf izleyiciye daha normal, daha doğal gelecektir.

50 milimetre objektiflerin başka güzel bir özelliği de hızlarıdır. Tabii burada “hız” la kast ettiğimiz sabit bir sürede ne kadar çok ışık topladıklarıdır yoksa mesela saniyede kaç resim çektikleri gibi hız denince akla gelebilecek özellikleri değil.

Doğal olarak objektif hızlandıkça daha karanlık ortamlarda fotoğraf çekebilir.

Bir objektifin hızı “f-stop” yada kısaca “f” birimiyle ifade edilir. Teknik olarak “f” sayısı objektifin odak uzaklığının objektif açıklığının çapına bölümüdür. “f” sayısı azaldıkça objektifin topladığı ışık miktarı artar.

Örneğin genç bir insanın gözünün “f” sayısı aydınlıkta f/8 iken karanlıkta f/2’ye kadar çıkar.

50 milimetrelik objektiflerin hızları ise f/1.8, f/1.4 hatta f/1.2 ye kadar yükselebilir.

Bu arada mesela f/1.4 ile genç insan göz hızı olan f/2’nin arasındaki farkı küçümsemeyin çünkü aralarındaki ilişki doğrusal değildir. f/1.4, f/2’ye göre iki kat daha fazla ışık toplar.

Böylece 50 milimetrelik objektifinizle neredeyse zifiri karanlıkta bile gayet düzgün resim çekebilirsiniz.

50 milimetrelik objektiflerin faydalı özellikleri bu kadarla bitmiyor.

Örneğin resim kaliteleri birçok başka objektife göre inanılmaz yüksek. Birçok fotoğraf severin en keskin görüntü veren objektifi bu 50 milimetreliklerdir.

Daha mı?

Bu 50 milimetre objektifler, “bokeh” de denilen, resmin odakladığınız ana konusunu keskin, geri kalanını profesyonel bir görünümle flu yapabilme yetisine sahiplerdir.

Tüm bunların üzerine 50 milimetre objektiflerin başka bir güzel özelliği de fiyatlarının fazlasıyla ucuz olmalarıdır. Bir Canon yada Nikon 50 mm f/1.8 100 doların altında fiyata sahip. Karşılaştırma bakımından söyleyelim, yine fazlasıyla popüler ve pahalı Canon 70-200 f/2.8L IS’in fiyatı 2,300 dolar civarında.

Yanı bir SLR (film) yada DSLR (dijital) fotoğraf makinesine sahipseniz bu 50 milimetrelik “fantastik plastik” objektifi almamanız için bir bahaneniz yoktur.

Bu arada piyasada çok yaygın bulunan APS-C yada “Crop Sensor” kullanan bir DSLR fotoğraf makineniz varsa yukarda yazılan her şey 50 milimetre yerine 35 milimetre objektifler için geçerli olacaktır. Ancak 50 milimetre objektifler bu makinelerde hala çok güzel portreler çekmek için birebirdir, hatırlatalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...