6 Mayıs 2012 Pazar

Sarkozy, Son Bir Kez

Holland kazandı, Sarkozy gitti. Tarihin hatırlayacağı Berlusconi, Merkel ve Sarkozy idiot triosunun ikinci bacağı da düştü.

Ama neyin pahasına.

Sarkozy, herhalde Fransa’nın kendisinden sonra en çok Türkiye’ye zarar verdi.

Tüm başkanlığı boyunca Türkiye basta olmak üzere klasik Avrupalı tanımına uymayan bazi Avrupa Topluluğu ülkeleri de dahil her ülkeyle uğraştı. Alavere yaptı, dalavere yaptı, yalan söyledi, vatandaşlarını korkuttu.

Göçmenler basta olmak üzere tüm yabancılara karşı kin, nefret aşıladı, alevlendirdi ve destekledi. Kendi kökleri de göçmen olmasına rağmen hemde.

Çingene diye Romenlere para verip bir daha Fransa’ya gelmemelerine iknaya çalıştı.

Schengen’i yıkıp tekrar Avrupa içinde pasaportla seyahati geri getirmeye çalıştı ki Avrupa ülkeleri dahil, Fransa’ya kim geliyor, kim gidiyor bilsin ve ilerde engellesin diye.

Üç beş oy alabilmek için karisini hamile bıraktı, Ermenilere Türklere karşı kin nefret aşıladı.

Rakiplerini, aleyhlerinde seks skandalları senaryolarıyla kenara itti (Bu bence böyle oldu, tabii ki ispatlanmış değildir. Rüşvetin belgesi olmaz biliyorsunuz).

Tüm bunların üstüne, faşistlik yapmaktan Fransa’yı yöneten biri olarak yapması gerekenleri yapmadığı için ülkesini ekonomik olarak batırdı.

Haa, diyelim ki onu seçen kendi ülkesinin vatandaşları, bunu hak ettiler. Ancak, bu faşistin ekonomik zararı ülkesinin sınırlarının dışına da çıktı.

Sarkozy, Avrupa’nın batmasından Merkel ile birlikte birinci dereceden sorumludur. Yunan, Portekiz, İspanya ve İtalya halkının baslarına gelenler hep bu idiot’ların marifetidir.

Libya savaşı sırasında, bezelye büyüklüğündeki beyni ile bir iki uçak satarım diye koalisyona feyk atıp gitti Kaddafi’yi bombaladı. Sonra anlaşıldı ki Kaddafi’yle meğer ayni yatağa giriyormuş.

Peki bize ne yaptı?

Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim.

Fransa’nın tarihinde ilk defa bir ülkenin birliğe kabulünü halkın oyuna bağladı. Bu Türkiye için üye olamaması anlamına geliyor.

Türkiye üye olmamalı, imtiyazlı ortak olsun deyip aynı kaba kaka yaptığı Merkel’le bir oldu, bunu neredeyse Avrupa’nın politikası haline getirdi.

Türkiye ile acılan müzakereleri, her alanda, elinden geldiğince baltaladı.

Türklere vize muafiyetine karşı çıktı, engelledi.

Simdi bu soytarı gitti diye mutlu mu olalım?

Bence hayır.

Bu faşistin ülkesine ve Avrupa’ya verdiği zarar öylesine büyük ki, Holland ancak hasar kontrolü yapıp acıyı azaltabilir.

Bir delinin kuyuya attığı taşı yüz akıllı çıkaramaz misali, daha yıllar boyu temizleriz bu idiotun arkasını.

Politikaya atılmayacağını söylemiş beyefendi.

Artık bir savaş çıkarsa, sizi Auschwitz’in başına komutan olarak bekleriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...