10 Ekim 2021 Pazar

Vergi Cennetleri

Bu Pandora Papers konusu bugün de açıldı, yine saatlerce geyikledik. Üzülerek söylüyorum, bu "vergi cenneti" meselesini anlayan çok az kişi var. Geri kalan herkes sadece hissettikleri üzerine yorum yapıyor. Bu da hemen her zaman yanlış, zaman zaman da komik oluyor.

Yine üzülerek söylüyorum ki birçok kişi, Ahmet Kaya'dan bir alıntı ile, bu vergi cennetlerini silah kaçakçılarının adres değiştirdiği, fahişelerin birbirinden kuşkulandığı günah yuvaları, illegal mafya bölgeleri gibi tasvir ediyor.

Ne yazık ki böyle değil.

Bu düşük nüfuslu bölgelerin yaptığı yegane iş, şirketleri çekebilmek için gelir vergisi oranlarını düşürmeleri. Yani işlerini buralara taşıyan şirketler, karlarından daha az vergi öderler.

Hepsi bu, başka ciddi hiçbir numaraları yok.

Ne bu adamlar karanlık, illegal adamlar, ne de buralara işlerini taşıyanlar vergi kaçakçısı, açgözlü patronlar.

Kapitalizmin, serbest piyasanın altın kuralı. Herkes vergisini daha az ödeyebileceği yasal seçeneklere yönelmekte serbesttir.

Benim gencliğimde 1600 cc'den fazla motor hacmi olan arabalar daha yüksek bir gümrük ve taşıt vergisi oranına sahipti. İnsanlar da bu yüksek vergiyi ödememek için doğal olarak 1600 cc ve daha düşük motor hacmi olan arabalardan alırdı.

Şimdi bu 1600 cc ve altı araba alanlara, lan utanmaz vatan haini, vergi kaçakçısı, niye 1800 cc bir araba alıp, daha fazla vergi ödemiyorsun denilebilir mi?

İnsaf!

Gürkan Hacır isimli, birinci sınıf ukala dümbeleği salak bir adam var. KRT'de program yapıyor, ben de bunları daha ziyade konukları için izliyorum.

Bir vergi uzmanına bağlandılar. Adam ne söylediğinin farkında olan, bilgili birisi. Ama Barış Doster falan gibi ne kadar romantik solcu varsa kılıçları çekmiş, bu vergi cennetlerinde para aklayan hain vergi kaçakçılarına saldıracaklar.

Vergi uzmanı, Cumhuriyet gazetesinde bu bölgelere paralarını taşıyan yirmi işadamının sıralandığı bir listeden bahsetti.

Hepsi başladılar bu "işadamlarına" saydırmaya. Bol bol, ne olduğunu zerre kadar anlamadıkları "offshore" sözcüğünü kullanarak kıçlarını yırtıyorlar. Söz konusu işadamlarının üç beş tanesi de malum sosyalistlerin kapitalist diye giydirmeyi sevdiklerinden ki, sormayın…

Hacır, Doster, Mütercimler, hepsi Ulubatlu Hasan durumlarında. Garip vergi uzmanı bir şeyler söyleyecek, bu goygoyun arasında çıkmıyor laf ağızından.

Sonradan reklama gittiler. Geri döndüklerinde bu Hacır isimli amelenin ağızı yüzü karışmış. Birileri fırçalamış bunu muhtemelen, ne yapıyorsun, herkes buralarda şirket açar, normaldir bu falan demiş.

Bu dingil, "Ya ben bu listeye baktım, burada futbol klüpleri başkanları falan var" diye kıvırmaya başladı. "Tabi ki bu vergi cennetlerinde iş yapmak yasadışı değil, ancak olayın bir de etik tarafı var" diyor. Ezilip, büzülüyor.

Yavrum sosyalistlerin hepsi o kadar emin ki buralarda iş yapmanın günah, vatan hainliği, azgın kapitalistlik falan olduğundan…

Bu arada Vergi Cenneti dedikleri, Tax Haven'ın aptalca yanlış bir tercümesi. "cennet", "heaven" demektir, Tax Haven'daki "haven" ise "sığınak", "barınak" falan. Bunun üzerinde çok fazla durmuyorum. Türkçeyi doğru konuşamayan Hacır gibiler ne bilsin heaven nasıl yazılır? Haven'ı görmüş, bu olsa olsa cennettir deyip, şakkadanak giydirmiş.

Ortada günah, münah yok, kısaca anlatayım.

Bir şirket vergisini karından öder. Vergi oranı ülkede %20, vergi cennetinde de %1 olsun.

Farz edelim A şirketi Afrika'dan kilosu 1 dolara bir ton muz alıp, Türkiye'de 10 dolara satıyor. Karı 10 dolar/kilo satış fiyatı x 1000 kilo - 1 dolar/kilo maliyet x 1000 kilo = 9000 dolar, vergi de 9000 dolar kar x %20 = 1800 dolar.

Şimdi Man adasında bir şirket açalım, muzları bu şirket alsın, Türkiyedeki şirkete kilosunu 9 dolara satsın. Man adasındaki şirketin karı 9 dolar/kilo satış fiyatı x 1000 kilo - 1 dolar/kilo maliyet x 1000 kilo = 8000 dolar, vergi de 8000 dolar kar x %1 = 80 dolar. Türkiyedeki şirketin karı ise 10 dolar/kilo satış fiyatı x 1000 kilo - 9 dolar/kilo maliyet x 1000 kilo = 1000 dolar, vergi de 1000 dolar kar x %20 = 200 dolar.

Her iki senaryoda da toplam kar aynı ancak, ilkinde vergi 1800 dolarken ikincisinde 280 dolar. Yani 1520 dolar az vergi ödüyor.

Olan biten bu. Kulağınıza yasal değilmiş gibi geliyor biliyorum, ama tamamen yasal. Şirket düşük vergi oranından yararlanmak için karının çoğunluğunu Man adasında yapıyor.

Devletler de para kaybetmek istemediklerinden bu vergi cennetlerinde yapılan karlardan da vergi almaya çalışıyor, ama maliye politikalarıyla, vergi oranlarıyla oynayarak. Unutmayalım, bu kriminal bir tedbir değil. Daha ziyade yatırımların doğuda yapılabilmesi için batıda vergi oranlarının yükseltilmesi gibi bir vergi politikası.

Ama bu tedbirler de çok işe yaramıyor, çünkü serbest piyasanın doğasına aykırı. Mesela karı Man Adasında yapıp, bu kez vergi cenneti olmayan, mesela Almanya'da bir üçüncü şirket kurar, Türkiye’ye ithalatı da bu vergi cennetinde bulunmayan şirketten yaparsınız. Mal üzerinden kar değil, hizmet faturası kesersiniz, falan, falan. Bunların takibi çok zor.

Serbest piyasaya Don Kişotluk yapmak boş iş. Çalışmaz. Su yolunu bulur. Bunun bölücü kebapçılara, terörist soğan depocularına saldırmaktan farkı yok.

Biraz sükunetle bakalım bu olaylara, ucuz goygoyculukla değil…

Not: Anlaşılabilirlik için çok basitleştirme yaptım. Gerçek hayat elbette daha kompleks, daha kontrollü. Eğer konuya yakınsanız, bana cost plus, market minus, Berry Ratio gibi argümanlarla gelmeden, lütfen olayın özüne bakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...