30 Aralık 2023 Cumartesi

İnsanın Kompleksitesi

İnsanın kompleks bir varlık olması, zengin ve çeşitli duygulara, düşüncelere, deneyimlere ve içsel çatışmalara sahip olmasını ifade eder. İnsanın iç dünyası, basit etiketlerle veya sığ tanımlamalarla kavranamayacak kadar derin ve karmaşıktır. İşte bu komplekslik, insan varlığının anlaşılmasını ve açıklanmasını zor kılan bir gerçektir.

Duygusal Zenginlik: İnsanlar geniş bir duygusal yelpazeye sahiptir. Sevinç, üzüntü, korku, öfke gibi temel duyguların yanı sıra karmaşık hisler, arzular ve tutkular da içerir. Bu duygusal zenginlik, insanların yaşamlarını zenginleştiren ve derinleştiren bir özelliktir.

Düşünsel Derinlik: İnsanlar düşünsel olarak karmaşık ve derindir. Soyut düşünme, hayal gücü, öz farkındalık ve gelecek planlaması gibi yetenekler, insan zihninin karmaşıklığını oluşturan unsurlardır.

Kişisel Deneyimler: Her birey, benzersiz bir geçmiş, kültürel bağlam ve yaşam deneyimine sahiptir. Bu kişisel deneyimler, insanların düşünce yapısını, değer sistemini ve davranışlarını etkiler. İnsanları anlamak için sadece genel kategorilere dayalı basit tanımlamalar yetersiz kalır.

İçsel Çatışmalar: İnsanlar arasında içsel çatışmalar yaygındır. İstekler, değerler ve sorumluluklar arasındaki çatışmalar, insanların davranışlarını anlamak ve öngörmek için basit kuralların ötesine geçmeyi gerektirir.

Gelişim ve Değişim: İnsanlar zaman içinde gelişir, öğrenir ve değişir. Bu süreç, bireyin kimliği, tutumları ve davranışları üzerinde karmaşıklık ekler. Sabit bir "şablon" ile tanımlamak zor olabilir.

Bu kompleks yapı, insan varlığını değerli ve ilgi çekici kılar, ancak aynı zamanda anlaşılması zor kılar. Diğer insanları tam olarak anlamak için empati, açık iletişim ve derinlemesine düşünce gereklidir. Bu karmaşıklığı anlamak, insanlar arası ilişkileri zenginleştirebilir ve toplumsal anlayışı derinleştirebilir.

Şimdi burada duralım sevgili arkadaşlar.

Yukarda okuduklarınız, benim insanın kompleks bir varlık olması ve basit tanımlamalarla tam olarak anlaşılamayacağı hakkında yorum yapmasını istediğim ChatGPT, yani yapay zeka tarafından bir araya getirildi.

Amacım akşam akşam insanın komplekstesini falan tartışmak değil. Henüz o kadar kafayı yemedim. İsteyen gitsin, okusun: Die Traumdeutung, Freud, Sigmund.

Burada bakmak istediğim, yapay zekanın bugün nerede olduğu, hangi sınırları zorladığı.

Yukardaki yazıya bir kez daha dönüp, okuyun. Gramer hiç de fena değil - bu arada unutmayalım, ChatGPT temelde türkçe konuşamıyor. Ancak bu haliyle bile sosyal medyada, YouTube’da falan denk geldiğim bir çok kişiden daha düzgün bir Türkçe’si var.

Konuya fazlasıyla hakim. Anlamlı biçimde de sadeleştirip, kelimelere dökebiliyor. Bu konuda da ağzına geleni herhangi bir düzen, yapısallaştırma yada karşısındakinin anlamasını kolaylaştırma gibi dertleri olmadan söyleyen tanıdığım birçok yerli-yabancı kişiden çok ama çok ilerde.

Bu da bizi o hassas soruya getiriyor.

ChatGPT benzeri yapay zeka yazılımları sanat ve sanatçıların yerini alabilecek mi?

Bu yazıyı okuduğunuza göre, aynı blogdaki başka yazıları da okumuş olmalısınız. Bunları karşılaştırırsanız, ChatGPT makalesi ile benim diğer yazılarım arasında nasıl bir fark görüyorsunuz, bir düşünün.

Ben kendi gördüğümü söyleyeyim.

Yukardaki makalede edebiyat, açıklık, bilimsellik, doğruluk var.

Hepsi var da, sadece ben yokum.

Yazıda benle ilgili, benim kişiliğimin, yaşadığım hayatın, edindiğim deneyimlerin sonucunda oluşan, beni ben yapan ‘şeylerin’ hiç biri yok.

Yapay zekaya, anlatıma biraz espri kat, biraz kişisellik ekle falan diyebilirim elbette. Bunu da emin olun çok iyi yapar. Ancak o yazıyı, bunu ben yazdım diye size satmaya kalkarsam, hadi lan oradan dersiniz.

Başka Sorunlara Dönüşecektir
Yapay zeka bir gün benim önceki yazdıklarımı okuyup, kişisel profilimi çıkarabilir, hatta genlerime bakıp, eğer hala hayattaysam synaps’lerimi inceleyip, sanki benmiş gibi yazı, resim, müzik, bilim falan üretebilir.

Ama bugün değil!

Zaten yapay zeka o konuma geldiğinde insanların biyolojik sınırlarına da tabi olmayacağından, çok daha iyisini yapacak durumda olacaktır. O zamanki sorunlarımız telif hakları değil, Sarah Connorr’un doğmamış oğlu haline dönüşecektir.

O yüzden şimdilik benim bloguma kaldınız böyle işte.

Akşamınız güzel olsun ❤️



2 yorum:

  1. Şöyle olacak...Siz yine gezilerinizi yapacaksınız. Elinizdeki telefondaki chatGPT uygulaması gezi boyunca aktif olacak. Dönüşte "evet chatGPT bizim geziyi yazıya dök ve birkaç fotoğrafla benim blog'a yükle diyeceksiniz. Gerisini yapay zeka halledecek. Hatta sizin unuttuğunuz ayrıntıları da ekleyerek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru. Daha da fazlası, ben gitmemiş olsam bile chatGPT benim adıma sanki gitmişim gibi mükemmel bir gezi yazısı yazabilir.

      Bir gezi sitesi için çok iyi bir öneri.

      Ancak benim gibi, bir blog'u tanıtım için değil, yazarın kişiliğini kağıda dökmek için kullanan uygulamalarda AI henüz çok başarılı değil.

      AI mükemmel gramer, clarity, structure sunabiliyor.

      Ama içinde benim kişiliğim yok 😍.

      Sil

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...