22 Temmuz 2015 Çarşamba

Bir Tek Problem

Trabzomda bir manyak Fenerbahçe otobüsüne tüfekle ateş ediyor. Mersin'de baba, oğul, arkadaş, üç manyak Özgecan isimli bir genç kıza tecavüz etmek isterken onu vahşice katlediyor. İstanbulda, camına kartopu isabet eden bir manyak, dükkanından çıkıp kartopu oynayanlardan birini bıçaklayarak öldürüyor. Gezi olayları sırasında bir gurup manyak bir genci sokak ortasında döverek öldürüyor. Elimde pala, bir manyak yol ortasında bir kadına saldırıp, onu tekmeliyor. Bir gurup manyak, kağıt mendil satan on yaşımda Suriyeli bir çocuğun, ağızını, burnunu kırıyor. Bir manyak kendisini patlatıp, otuz bir gençi öldürüyor. Güneydoğuda birçok manyak (ve cinsel sapık), üç beş bin lira karşılığında, evine Suriyeli kadınları alıp, baba-oğul tecavüz ediyor, karıları ve anneleri de durumdan faydalanıp, aynı kadına ev işlerini yaptırıyor. Birçok manyak, on iki yaşımda kızlarını evlilik adı altında pedofile zorlayıp, babası yaşındaki erkeklerin yatağına gönderiyor. Bir gurup manyak, dinsiz diye onlarca insanı bir otelde kıstırıp canlı canlı yakıyor. Bir manyak, şarkı söyledi diye kız arkadaşını vuruyor. Birçok manyak karılarını, sevgililerini dan, dun öldürüyor. Bir gurup manyak, çekik gözlü diye Koreli turistlere saldırıp, kovalıyor. Yine başka bir gurup manyak, Çin, Uygur Türklerine eziyet ediyor diye, Uygur Türkü bir aşçıyı dövüyor.

Biz de yukardaki olayları birbirinden bağımsızmış zannedip, herbirine ayrı ayrı, "Aaaaa, Olmaz Bu Kadar" falan diyoruz.

Bizim BİR TEK problemimiz var. Onu bir çözersek....

21 Temmuz 2015 Salı

Nefret

Bu dünyada en az sevilen, yada tarihten silinmesi en çok istenen ülke ABD'dir desek, herhalde çok yanılmış olmayız.

Usama'nın, IŞID'ın Şeytan Amerika, Kahrol falan dediğine bakıp ta, ABD'nin en büyük düşmanının İslamcılar olduğunu düşünmeyin.

Amerika, gücünü bütün dünyaya hissettirip, Asya'dan Güney Amerika'ya kadar gezegenin hemen her tarafında istediğini yaptırır. Mallarını satar, enerji kaynakları üzerinde istediği tasarrufu yapar, televizyonunu izlettirir, müziğini dinletir.

Bir cümleyle özetlersek, parasını kazanır.

Bu yüzden, Çin'inden Rusyasına, Japonundan, Güney Korelisinden, Latin Amerikaya, medeniyetleri yüzünden hep kibar kalsalar da, kalben ve gerçekte tam tersi duygulara sahip Avrupa, ABD'den kelimenin tam anlamıyla NEFRET ederler.

Avrupa'ya dönersek, bütün kıta birbirinden değişen oranlarda nefret eder. Ancak günümüzde en çok nefret edilen Avrupa ülkesi Almanyadır desek, yine, herhalde çok yanılmış olmayız. Almanya bugün, bütün Avrupanın parasını kazanıp, karşılığında da, koca bir kıtayı yönetmektedir.

Bugün Almanya olmasa, Fransızların, Britanyalıların ve Güney Avrupa ülkelerinin hayat standartları çok daha yükseklerde olurdu. Çünkü Almanya yerine, bu ülkeler mal ve hizmetlerini satar, bugün Almanyanın kazandığı parayı kazanırlardı.

Benzer nefretler, yerel olarak dünyanın her köşesinde vardır.

Arjantin Brezilyaya, tüm Latin Amerika da Arjantine kıldır.

Kore Japonyaya, Çin Koreye, bütün Asya da Çine nefret besler.

Bu nefret sanıldığı gibi platonik de değildir.

Ülkelerin gizli servisleri, orduları, şirketleri, nefretin hedefindeki ülkelerde operasyonlar yapar, nefret ettikleri ülkelerin aleyhine çalışırlar.

Ancak ne Amerikadaki Latinleri Beyazlarla, ne Bavyeradaki Almanları Saksonlarla, sokaklarda birbirine saldırırken göremezsiniz.

Çünkü, bu ülkelerin insanları, her zaman gelişmiş olmasalar da, aptal da değildirler.

Halkı, öyle üç lafla dolduruşa getirip, birbirine kırdıramarsınız.

Türkiyedeki her olayı, ülkemizde gözü olan şeytani dış güçlerin provokasyonuna bağlayan aydın kesme duyrulur...

Sadece bir "Hayır" sözcüğü

1959 yılında El Comandante, yani yoldaş Fidel, Küba’da ABD’nin kankası diktatör Fulgencio Batista’ta karşı gerçekleştirdiği devrim sonrasınd...