Uzun süredir bu nükleer savaş konseptine takıldık sevgili arkadaşlar. Üstüne bir de özel bir kaç mesele girince bir türlü sonlandıramadık.
Kısmet bugüneymiş…
Yazımızın bu son bölümünde tepemizde bir nükleer bomba patlarsa ne yaparız, ona bakacağız.
Bir nükleer bomba patlaması, devasa bir enerji salınımı ve yıkım potansiyeli ile çok katmanlı fiziksel olayları beraberinde getirir. Olayın fiziğine daha önce girmiştik ama kısaca bir kere daha toparlayalım.
Bir nükleer bombanın patlaması, iki ana fizyon ve/veya füzyon reaksiyonuyla gerçekleşir.
Fizyon reaksiyonu, uranyum-235 veya plutonyum-239 gibi çekirdeklerin nötronlarla bombardıman edilmesi sonucu çekirdeklerin bölünmesiyle başlar. Her bölünme olayı, daha fazla nötron salarak zincirleme bir reaksiyona neden olur.
Füzyon reaksiyonu ise hidrojen izotoplarının (örneğin, döteryum ve trityum) birleşerek daha ağır bir element oluşturması sonucu enerji serbest kalır.
Füzyon genellikle fizyon reaksiyonuyla tetiklenir.
Bir nükleer patlama birkaç önemli fiziksel etkiden oluşur. İlk olarak, patlama milyonlarca derece sıcaklık oluşturarak şiddetli bir ışık patlaması ve yanık yaralanmalarına neden olabilir.
Ardından gelen basınç dalgası, hava basıncının şok dalgası şeklinde yayılmasına yol açar, binaları ve camları yıkarak ciddi yıkıma sebep olur. Aynı zamanda, gama ve nötron radyasyonu gibi zararlı radyasyon yayılar. Patlama sonrasında radyoaktif partiküller atmosferde yayılır ve yer yüzeyine düşerek uzun süreli radyasyon tehlikesi yaratır.
Durum böyle. Şimdi umarız olmaz ama, eğer başımıza böyle bir iş gelirse ne yapabiliriz, ona bakalım.
Özetleyelim.
Bomba patladığında blast dediğimiz patlama etki alanında değilseniz anında ölmeyeceksiniz. Eğer bu alanın içindeyseniz, yazının sonrasının bir önemi zaten olmayacaktır.
Sonraki ısı dalgası patlamadan uzaklaştıkça azalan bir etkiye sahiptir.
Bir nükleer patlamanın en sinsi tarafı ise patlama sonrası yayılan radyasyondur. Bu etki patlamadan sonraki elli yıla kadar uzar. Ölüm ve hastalıklar nesillerce sürer.
Hiroşima örneğine bakalım.
Bomba patladığında 70–80 bin kişi (o dönemde Hiroşima'nın nüfusunun yaklaşık %30'u), patlama, şiddetli ısı ve ani radyasyon etkisi nedeniyle hemen hayatını kaybetti.
140.000 kişi, Aralık 1945'e kadar radyasyon hastalığı, yanıklar ve diğer yaralanmalar nedeniyle yaşamını yitirdi.
Radyasyona maruz kalan binlerce kişi sonraki yıllarda kanser ve diğer radyasyona bağlı lösemi başta, farklı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Gerçek sayıyı kimse bilmiyor.
Durum böyle. Şimdi başımıza böyle bir iş gelirse ne yapalım, ona bakalım.
Nükleer bir patlamadan korunmak için belli başlı adımları izlemek hayati önem taşır.
İlk olarak, patlama anında görsel ve termal etkilerden korunmak için parlak bir ışık görüldüğünde hemen yere yatmak ve başınızı korumalısınız. Bu esnada gözlerinizi kapatarak şiddetli ışıktan korunmaya çalışın. Basınç dalgasından korunmak için ise patlama sesi veya dalga hissedildiğinde hemen yere yatın ve çevredeki sert yüzeylere sıkıca yapışın. Mümkünse sığınak veya dayanıklı bir yapı içine girin.
Patlama sonrasında radyoaktif maddeye, buna exposure derler, maruz kalmayı azaltmak çok önemlidir.
Hemen kapalı bir alana girin, kapılar ve pencereler kapayın.
Dışarıda kalmış giysiler çıkarıp vücudunuzu iyice yıkayın.
Nükleer bir patlama, eğer patlama noktasına çok yakın değilseniz, sizi bir anda öldürmeyecektir. Korunma tedbirleri uzun bir zamana yayılmalıdır.
Radyoaktif fallout (düşüm) etkilerinden korunmak için yer altı sığınakları veya radyasyon korumalı alanlar elbette sığınılacak en doğru yerlerdir.
Elden geldiğince, paketli yiyecekler ve kapatılmış su kaynaklarını kullanın, kontamine olmuş gıdalardan uzak durun.
Uzun vadede, radyoaktif alanlardan uzak durmak hayati öneme sahiptir.
Eğer kaldıysa, yetkililerin talimatlarına uymak ve radyasyon seviyesi ölçümü için cihazlar kullanmak, risklerin azaltılmasını sağlar.
Nükleer bir patlama ciddi fiziksel yıkıma ve can kaybına neden olabileceğinden, patlama anında ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda bilinçli olmak hayatta kalma şansınızı ciddi biçimde artıracaktır.
Bunları sizi korkutup, dünyanızı karartmak için yazmadım. Ancak bilmekte fayda var.
Hepinize radyoaktif olmayan günler dilerim.
Sevgi ile kalın.
16 Ocak 2025 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Radyoaktivite - Ne Yapalım?
Uzun süredir bu nükleer savaş konseptine takıldık sevgili arkadaşlar. Üstüne bir de özel bir kaç mesele girince bir türlü sonlandıramadık. K...
-
"Burgundy for kings...." Bir Fransız deyişi. Burgonya şarapları krallar içindir anlamına geliyor. Gerçekten de eski dünyanın en kl...
-
Dünyanın en büyük meydanı hangi şehirdedir hiç düşündünüz mü? Wikipedia’da gelecek haftaki Çin ziyareti için Tiananmen meydanını okurken onu...
-
Bugün eşim Jelenayla birlikte bir ara çok sıklıkla gittiğimiz ancak son günlerde ihmal ettiğimiz Fransanın Bourgogne bölgesine çevirdik rota...
-
Bir önceki yazıda petrol ve kömürün karbondan oluştuğunu ve karbonun oksijenle birleşerek yanması sonucu ısı yani enerji elde ettiğimizi söy...
-
Biraz daha uçak geyiği yapalım. Bu kez sivil uçak kazalarına şöyle bir bakalım. Arabalarımıza estetik amaçlı takarız spoiler'leri. Spoil...